Perşembe, Haziran 26, 2014

o güzel insanlar gittiler ve biz kaybettik

bir şeyin başlangıcını, her şeyin nasıl başladığını merak etme modasındayız ya şimdi, bir bir çıkıyor ya "the beginning'li" filmler kitaplar, her şeyin sarpa sardığı noktayı görmek ilgimizi çekiyor ya, yavuz turgul'un sineması da böyle bir şey benim için

onun filmlerindeki o güzel insanların, kendi değerlerine sımsıkı bağlı olup da, sırf bu bağlılığı yüzünden çağa ayak uyduramamış, zamanın gerisinde kalmış insanlar, o güzel insanların bizi nasıl bırakıp gittiklerini görüyoruz.. ne zaman kaybetmeye başladığımızı görüyoruz, o güzel insanların atlara binip gidişini görüyoruz..

başlarına gelen onlarca felakete rağmen bir kez bile nalet etmeyen, kendisine en büyük kötülüğü bile yapan insanları affeden, her türlü cefaya rağmen affetmeyi göze alan adamlar gidince, bugunki kin kaldı geriye, bugün ki mezalim kaldı geriye..

bir mühsin bey daha doğurmaz mı gayri bir ana? bir züğürt ağa daha çıkartmaz mı bu toprak? eşkiyalar indi mi aşağıya hep namert mi kaldı dağlarda? Satılmaz mı hiç bir değer üç kuruş dünyalık paraya?

şöyle yapmalı böyle yapmalı da denmez ki, beklenmez ki hiç? muhsin bey'in ali nazik'i affetmesi gibi affetmesi beklenir mi balyoz sanıklarının? Affedebilir miydim ben? züğürt ağa gibi parası gitse de kendi onurundan zırnık vermesi beklenir mi medya patronlarının? verilebilir mi? eşkiya gibi sever mi bir adam, sevmesi umulur mu?

size bir şey söyleyeyim mi? o güzel insanlar gittiler ve biz kaybettik..