Pazar, Haziran 02, 2013

Sivil Kalkınmada Ne oldu / Ne istiyoruz

cuma sabahi sabah ezanlarindan hemen sonra başladı her şey..

uykusuz sinekli bir gecede pınar oğün'ün taksim gezi parkından ipadi ile yaptığı yayını izlerken gördük ilk hareketleri. polis, kendisine kitap okuyan, oturan, şarkı söyleyen insanları uyarmadan saldırdı.. 



gezi parkındaki grup 1 saatte dağıldığında, taksim meydanından cihangire, istiklale belki de evlerine gidiyorlardı.. ama polis durmadı.. uzaklaşanların arkasından saldırdı.. mobese kameralarında izledik biz, kapanana kadar.. polis o an durmadı, ama bir halkın ondan sonra durmayacağını bilmiyordu..

son 50 saattir, meydanlarda her düşünceden, her ırktan, her cinsiyetten yüzbinlerce, belki de gezi parkını pek de umursamayan insan var.. insanlar 11 senedir, aslında kendilerini çok da rahatsız etmeyen yasakları, çirkinlikleri içlerine atmışlar,

-aslında bırakmak lazım bu sigarayı, diyen tiryakiler sigaraları hakkında bu kadar konuşulmasını aşağılanmalarını atmışlar içlerine
-roboski'yi, reyhanlı'yı unutamamışlar unuttuklarını sansalar da
-izledikleri dizi yayından kalkmış hükümet tarafından binbir laf söylenerek, beğenirleri aşağılanırken dizi bittikten sonra başka dizi izlemişler aynı saatte ama bi yerde kalmış büyük lokma gibi
-saat 22 den sonra alkol almamak çok da dert değilmiş ama ayyaş olarak nitelendirilmek, içki içecekleri yerin ve saatin bildirilmesi dokunmuş insanlara
-19 mayısta,23 nisanda zaten stadyuma giden birisi olmamış hiç bir zaman, uyumuş evinde senelerce ama istese de gidemeyecek olmak koymuş,
-barışı istemiş iki halk arasında, ama bu açılım süreci, şehit babası olan bakkalının gözlerine bakmasını biraz zorlaştırmış sabahları
-hayatında kürtaj yaptırmamış, yaptırmayı düşünmemiş bile ama kürtaj olması gerekirse olamaz diye korkmuş, kürtaj olması gerekirse ahlaksız diye nitelendirilmekten ürkmüş
-ülkenin kalkınmasını, ucuz enerjiyi istemişler ama nükleere pek sıcak bakmamışlar, hesleri pek sevmemişler.. ama sevmeyenlere hakaret edildiği için susmuşlar.. kabul etmişler ülkenin kalkınmasıyla yetinmeyi
-en pahalı benzini kullanmışlar senelerce, ama ülkenin ekonomisi büyümüş, imfye falan borç verilmiş, ama her benzin istasyonuna girişte unutulmuş kalkınan ekonomi
-zaten gitmediği emek sinemasının yıkılmasına karşı çıkanların üzerine saldıran polisi görüp "madem meraklıydınız gitseydiniz de kar etseydi sinema" diyip de haksızlığın içine oturması

ve daha niceleri.. iktidarın uygularken,uygulanmasından rahatsızlık duyabilecek kesimleri aşağıladığı nice kararının doldurduğu bardak bir şafak vakti masum insanların üzerine inen joplar ve biber gazlarıyla taştı.. şimdi insanlar durmuyor.. insanlar artık tolere etmek istemiyor bazı şeyleri.. onlar gibi düşünmedikleri için aşağılanmak hor görülmek istemiyor.. işte o yüzden her kesimden, her ırktan her cinsiyetten insan var sokakta.. ne mi istiyorlar

1. Emniyet Müdürünün, Valinin, İç İşleri Bakanının görevden alınıp samimi bir şekilde özür dilenmesini. Halkına zulüm ettiği için pişman olmasını
2. Herkesin demokratik haklarının tanınmasını ve avrupa insan hakları sözleşmesinin uygulanmasını.
3. Onlar gibi düşünmediği için aşağılanmamayı, hor görülmemeyi.  Yapılacak yeni kanunlardan rahatsız olabilecekse kendisiyle dalga geçilmemesini.
4. Onlardan olmadığı için baskı görmemeyi. Özgür haber alabilmeyi. 

şiddetin durmasını istiyorum ben, sonuna kadar hem de.. ama türkiyede iktidar değil, kafası değişmediği sürece meydanlardan, sokaklardan çıkmak istemiyorum. evime girip yine o kibirinizle karşılaşacaksam bizi sokaklardan çekemeyeceksiniz.. size günaydın..