Perşembe, Temmuz 05, 2012

Sanat Perşembesi #3 : Bir Tabloya 36 Milyon Dolar Vermek



20 haziran 2012 günü, tüm dünya tarihte görülmemiş bir manyaklığa tanık oldu. "Allahım çok param var nasil harcasam bilmiyorum" şeklinde dolaşan zenginlerin derdine çare bulan Londra'daki Sotheby's galerisi yukardaki tabloyu sattı.. Tablonun ressamı "Joan Miro" ve adı da "Etoile Bleue" idi.. Joan Miro - Etoile Bleue, Cengiz Kurtoglu - Hain Geceler, ikilisi kadar tanıdık gelmeyebilir size ama anlatacağım.. neden bu tablonun bu kadar para ettiğini de anlatacağım ama önce tabloya yakından bakalım...




Tabloyu şu an görenlerin "36 milyon mu? atma recep din kardeşiyiz" dediğini duyar gibiyim. Ama yoo dostlarim, sözümün arkasindayim. Tam tamına 36 milyon dolara aldılar bu tabloyu.. Peki insan bir tabloya neden bu kadar para verir.. Yani elimizi vicdanimiza koyup söyleyelim, şu ilkokul 2 cocugunun yapabilecegi tabloyu 36 milyon dolar yapan nedir?  (burada bir ara vermek istiyorum.. ulen gittigidiyorda 100 liralik şey aldigimda, "kazıklandım mı acaba?" diye düşünen ben, 36 milyonu bir tabloya verdiğimi düşünemiyorum bile.. "hasiktir ya bana kaldi?" diye günlerce kendimi yerdim heralde)

öncelikle şunu söyleyelim, evet bu tabloyu ben çizsem, siz çizseniz, çok sevgili cengiz kurtoğlu onca yapitina karşı çizse, yine o kadar para etmez.. bu tablo bir miro olduğu için böyle para ediyor.. miro'nun alinabilecek mevcut yegane tablosu olduğu için bu paraya satiliyor.. şu noktada makul sorulacak soru şu: Miro da kim? (yenir mi? saat 23:40 da yaziyorum bu yazıyı ve acıktım)

Öncelikle "modern sanat" denen şeyi, bulan isimlerden birisi Miro. 1893 - 1983  yılları arasında yaşayıp, "Ben böyle yapiyorum ve artık bu önceki sanatlardan çok farklı, modern bir sanattir" diyebilen bir dahi, ve tabii ki bir deli.. 
Tavuk, Güneş ve Kum nedense miro'da takıntıdır. ama neşe de katar resimlerine bu. insan bakarken mutlu olur.

Perspektiflere bambaşka bir açıyla bakan, dünyayı bambaşka bir şekilde, özellikle rengaren bir şekilde gören birisidir mire.. Resimlerini şehvetle boyar, sevgili değiştirir gibi stil değiştirir, tablolarindak, sık sık toprak güneş ve kum figurleriyle sabahlara kadar sevişmek istediğini apaçık söyler..

Gerçeklik ulaşılması gereken bir yer değildir miroda.. bir çıkış noktasıdır.. Hani resimlerin içine antin kuntin şeyler eklerler ya modern sanatta, ne bileyim bir fotoğraf girer, bir sandalya, bir tavuk girer ya, işte onun mucididir miro "böyle de oluyor" diyen adamdir.. fırça ile tual'in ilişkisinden sıkılır, bambaşka şeylerle yapar resmini.. pardon, resimlerine hiç bir zaman resim demez "bu mu resim" diyip onlara "x" demeyi tercih etmiştir hayati boyunca.. bilinç altını resmeder miro.. her sürrealistin yapmaya çalıştığı gibi.. ve son bir söz de, barcelona'nin o ünlü amblemi miro'nun eseridir..


Velhasil, para bir noktada çok olduğunda, neye sahip olduğun değil, kimin neyine sahip olduğun mühim oluyor.. Dandik bir gitar, elvis'in elinden düşmediyse milyon dolarları buluyor, ve bir ilkokul çocuğunun tablosu 36 milyon dolar ediyor (son harekette arttirmasaydim keşke)