Cumartesi, Haziran 11, 2011

haftanın şarkısı 71 : aptal






garip bir bokluk var üzerimde. kendimi kimsenin sahiplenmek istemediği bir kristal kurukafa gibi hissediorum. (şu noktada kendi kendime kafami karıştırdım.. hangi manyak kendisini kristal bir kafatasi gibi hisseder ki? börtü olarak hisset böcek olarak hisset arkadaş bu ne delilik)

şöyle ki son zamanlarda tanıdığım ve önem verdiğim 2 kadindan ikisi de kendi sözcükleri ile beni "mükemmel" "harika" "işte budur" buldular ama hiç birisi de almadı kendisine.. o çekim, o istek hissedilmemiş.. işte tam bu noktada kristal kafatasina geliyoruz, mükemmeldir işçiliği, harika gözükür, ama kimse evinin salonunda kristal bir kafatasi bulundurmak istemez..

kızların bu "tutku" peşinde koşma hadiselerinin bir noktada (ki o nokta 32 yaş olabilir) sona erecegini düşünüyorum.. yani allah aşkina kim tutku ile, çekicilik ile devam edebilir ki yaşamına? kaldı ki 65 yaşındaki bir kadına 70 yaşında bir adam olarak çekici gelmek istemem ben. o noktada işte "işte budur" olmak hoş olabilir ama şimdi değil işte.. üzülüyor insan. bu kadar iyi olup da, istenmemek üzüyor adami. ha tabi kaçan kovalanir dusturuyla, 4s kuralıyla bir şekilde atlatılabilir bu. kötü davranabilirsin değerince, kolay ulaşilabilir olmaz, gizemli durursun. ama istemiyorum ben artık o tarz oyunları. buyum işte. istedim mi istiyorum (çizdim mi bir kalemde..)

eskiden böyle değildi ama. pat pat aşık olurdu kadınlar. öyle devam edecek sanıyordum her şey. aşık olunacagim çok sevilecegim, seni seviyorum diye fisildancak kulagima. ama olmadi. değişti birden herşey. umarim "çekici" bulmayan güzel kizlar da bir noktada pişman olmazlar, "bir zamanlar iyi bi adam istedi beni" diye üzülmezler.. (kibirim öldürcek beni)