Cumartesi, Eylül 25, 2010

haftanın şarkısı #57 Dinah Washington - I won't cry anymore





Şunu net olarak kabul etmek gerekirse, hayatta kimse Tuncel Kurtiz gibi ağzını her açtığında dolu şeyler sarfetmiyor ve her uyandığımız gün efsanevi olmuyor.. Mesela eminim ki "Auschwitz'den sonra şiir yazmak barbarlıktır" diyen Adorno, hayatının çoğu haftasında "Usta köfteler ne oldu bizim" diyerek geçirmiştir.. Veya "Eğer bir insan, diğerini terketmeseydi müzik olmazdı" diyen adam "10 liranın üstü gelmedi yalnız" diye çemkirmiştir bir noktada..

Velhasıl insan hiç bir zaman aynı seviyede kalamıyor. Zaten kalmasının manası da yok. Zaten bence bu bir insanlık hakkı olmalı. Anayasada falan şu şekil maddeler olmalı

"Herkes, kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahiptir.

Temel hak ve hürriyetler, kişinin topluma, ailesine ve diğer kişilere karşı ödev ve sorumluluklarını da ihtiva eder.

Herkes bir noktada, "Sikerler abi, yetti artık" deme hakkına sahiptir"

Dinah'da bu hakkı sonuna kadar kullanıyor işte, I won't cry anymore şarkısında.. Fallout, Book of Eli ve türevi kıyamet sonrası ortamı nakşeden filmler/kitapların bize kattığı "50lerin cızırtılı jazz şarkıları yalnızlığı, her bi bokun kötü gidişini anlatır" hissiyatı ile hem de..