Pazar, Ocak 24, 2010

Sherlock Holmes: Guy Ritchie'nin Scooby Doo filmi

http://screenrant.com/wp-content/uploads/sherlock-holmes-poster-holmes.jpg
(herif düpedüz yakışıklı.. kız olsam verirdim diyeceğim 2. isim.. ewan mcgregor'u geçemez!)

Kendi kişisel tarihimde Sherlock Holmes'un acaip garip bir yeri var. bundan 15 sene önce ingilizceyi yeni yeni öğrenirken, herkes dönem ortasında bir kitap okuması ve onu özetlemesi için ingilizce öğretmeni tarafından evlerine salınmıştı, tam bu sıralarda, bir sömestr gününde.. avradını sevdiğimin babam da millet stage 1 kitaplarla uğraşırken, bizim oğlan sever diye gidip "stage 5" bir sherlock holmes kitabı almıştı.. bu stage dedikleri naneler kitapların zorlukları.. stage 1 dediğinin toplamında 100 farklı kelime var. adamlar 100 kelime ile dünyaları anlatırken, stage 5 da hadise 5000 kelimeye çıkıyor.. iş öyle olunca benim için "stage 5" in türkçe birebir tercümesi "yarağı yedin" gibi bir şey olmuştu..

tüm kitabı elimde sözlük, her cümlenin kenarına türkçesi "fırıncı sokağı" gibi yazarken tüm bir sometrda günde 6 saat kitap okumuş, ama sherlock holmes'un garip dünyasına adım atmıştım.. tarihin en çatlak kahramanıydı benim için sherlock.. kitap boyunca yaptığı herşey ama her şey saçma gelmişti.. yani bir insan neden taşı yalardı mesela? niye öyle dururdu? niye böyle kaçardı? orada çözülmesi gereken bir sorun varken sherlock saçma sapan davranıyordu.. hoş watson'ın ağzından anlatılıyordu öykü ve watson hayatımda tanıdığım ilk elitist olarak sherlock'u aşağılamakla takdir etmek arasında bir yerdeydi. en sonunda watson'ı karşısına oturtmuş "bak beyim" diyip her şeyi anlatmıştı sherlock.. ben hala "lake ne mina koyiim?" diye sözlüğe bakarken tüm yaptığı manyaklıkları nasıl saçma sapan temeller üzerine dayandırdığını görmüş watson'dan daha fazla şaşırmıştım..

http://img.sinemalar.com/images/ss_buyuk/20984/Sherlock-Holmes-8.jpg
(çay varsa içeriz dimi watson?)

bu guy ritchie'nin hollywood filminin tüm artılarına, tüm o superkahraman sekanslarına, eğlenceli ve hatta nispeten güzel bir film olmasına rağmen hoşuma gitmemesinin nedeni bu.. yani sherlock holmes adını kullanmaya da bilirdin.. mesela house m.d., 6 sezondur neredeyse birebir şerlokholmsculuk oynamasına rağmen bir kez sherlock ismi geçmemişken dizide, senin yaptığın film, sanayi devrimi ingilteresinde geçiyor diye, bir scooby doo gizemi çözülüyor diye sherlock holmes'a sığınması gerekmezdi ki? sen seyirciye düşünme fırsatı tanımıyor, kendi kendine cinayetlerin nasıl işlendiği analizini yaptırtmıyorsan, sıradan insan ile sherlock'un farkını ortaya koyamıyorsan bence yaptığın şey bir sherlock canon'u değildir işte. çünkü bizim dedektifimizi dedektif yapan şapkası ve büyüteci değil, okuyucuyla arasında olan acaip bakış farkıdır.. nihayetinde ben çözüm izlemek istesem, bir kelime bir işlemi izlerdim.. ama ben sherlock'u çözüme aşağıdaki gibi ulaştığı için seviyordum:



bir de watson'ın çok arka plana atıldığını düşünüyorum.. house'daki wilson'a benzemiş resmen.. oysa ki sherlock'un olayı çözmekteki ortağı olmuştur hep. kitap okuyucusunun görüşlerini sergiler watson, kamu oyu görüşünün ete kemiğe bürünmüş halidir işte.. ama filmde bu tadı alamadım ben. sağlık olsun..

bir de allaşkına, bir tane kötü adam dünyayı ele geçirmek istemesin be arkadaş.. nasıl bir kolaya kaçış bu. dünyayı ele geçirmek midir kötü adam olmak için ön koşul? bana kötü adammış gibi gelmedi o yüzden lord blackwood. sıradan insan için bir değişim yok. o, bu yöneteceğine blackwood yöneticek yani? ee? bana ne ulen? kim yönetirse yönetsin biz fukarayız neticede.. keşke blackwood'u daha korkunç, daha "aman sherlock çöz de gel kurbanın olsam yoksa anamız ağlar" denilebilecek bir insan yapsalarmış.. filmin sonunda sherlock olayı çözdüğünde, (aa spoiler mi oldu? sherlock'un olayı çözmeyeceğini mi ummuştunuz acaba? ) beter ol pezevenk diyemiyorsun işte.. içimden gelmedi benim. hatta üzüldüm de.. yani bi de blackwood yonetseydi bi görseydik? chp'yi denemek gibi bir şey aslında bu. bi de chp yönetsin ya ülkeyi?
http://www.jupiterbroadcasting.com/images/radiorevolver/sherlock.jpg
(napiyorsun bilader sen? sutunu büyüteçle incelemek nedir?)

hülasa, sherlock kısmını bir kenara bırakırsak güzel bir film. tüm 21. yuzyıl modasına uygun. yeterince kanlı, yeterince hareketli, vurdulu kırdılı, tipik guy ritchie kivaminda insanı düşünmekten alıkoyan, devamlı yeni şeyler sunan bir film. aradaki sherlock göndermeleri, mesela ev sahibesi, profesor moriarty, sherlock'un müthiş kiyafet değiştirme maharetini görmek güzel.. hoş sherlock'un şapkası yok ama olsun.. son olarak, benim kendi kişisel azuth movie database'imde bu filmin puani 6.4'tür.. dahası değil..