Pazartesi, Ocak 05, 2009

5 ocak dertlenmesi


cocuklugun mutsuz gecmesi veya bir sekilde mutlanmasi kisinin ilerki yasaminda ne olacagina, ne tür yolları sececegine dalalettir.. freud falan da bunu cinsel bir sekilde soyler.. ama benim derdim cinsellikle falan degil. elhamdurillah gayet sapigim ve bunu cocuklugumdan bu yana sürdürüyorum.. her neyse..

öncelikle cocuklugunda dayak yememis bireylerin, yaslandiklari zaman extrem sporlara merak saldiklarini goruyorum.. ne kadar manyak varsa, camel trophy de, bungee jumping de ne bileyim efendim, yamac parasutunde, dagcilikta hepsi cocukken modern bir egitim almis.. işte odadan cikmama cezalari, erken yatma, televizyon izlememe falan.. kücükken bu sekilde terbiye edilen cocuk, acinin ne kadar nefret uyandirici bir sey oldugunu farkedemeyip veriyor kendini daga bayira..

ulan hala icten ice annemden nefret ediyorsam, kücükken yedigim dayaklardir mubessili.. "aman icat cikarmayalim" diyerek kaldirimdan usul usul yürümemin nedenidir kücükken kosturdugum icin yedigim dayaklar.. ha hoş bir şey mi? degil elbette.. hele ki annem'in üzerimde kullandigi ölcüsüz siddeti bugun israil filistin üzerinde kullandiginda tüm dünya ayipliyor.. işte bu nedenledir ki dünyanin tepkisi bana samimi gelmiyor.. "ben dayak yerken neredeydiniz ey uluslararasi af orgutu?" diyip geciyorum.. kapatiyorum konuyu..

bir diger konu ise insanlarin yazma, anlatma yeteneklerinin mutsuz bir cocuklukla gelismesi.. kimin mutsuz bir cocuklugu olmussa o büyüyünce kocaman yazar, devasa sair olmus.. hemingway'inden tutun yasar kemal'ine kadar cok genis bir yelpaze.. kimse richie rich gibi yasamamis cocuklugunu.. bu noktada benim de hastanelerde yanniz basina, annesini elinde, bocek girmesin diye catallari koydugu torbasi ile aglayip bekleyen bi cocuk oldugum icin umudum var.. yarin bi gün iyi bir yazar olursam da annem hakkinda soylediklerim rica ediyorum burada kalsin.. zira kadin hakliydi dövme konusunda.. cagdas egitim vermemis degildi gerci. manchester united macini izlememi yasaklamisti evi yaktigim bir gün fakat yine de ... ama çocuklar biraz garipler. küçükken sevilmediklerini anladıkları zaman o şüphe içlerine düşünce hayatları boyunca sevilmeye çalışıyorlar. hep birileri onlari sevsin takdir etsin istiyorlar. belki oraya buraya yazı yazmamın nedeni de budur. ama devamli bi kompleks var. "kimse beni sevmez ki" diyor içten içe bir ses.

sözün özü insan cocukken yasadigi travmalar, duruslar, mutluluklar neticesinde bir noktaya geliyor.. cinselligi falan siktir edin 5 yasina kadar belli oluyor bi cocugun bos beles mi yoksa kaliteli birisi mi olup olmayacagi.. zekayi falan siktir etmek gerek.. gerci zeka belirleyebilir cocukluktaki hayat kalitesini.. ben gayet aptal bir cocuk oldugumda goz gore gore dayak yer, bile bile bok yiyip hastaneye yatardim.. ama amina koyiim ssk hastaneleri de sinop cezaevinden beterdi o zamanlar yahu.. dalgali uzun saclarimdan biti gec apartman bocegi ciktigini bilirim.. annemden "sen nasil yatiorsun oralarda" diye dayak yedigimi de..