Cumartesi, Kasım 29, 2008

least used words in english language


türkcesi "ingilizcede en az kullanilan sozcukler" olan, sanirim dünyanin her hangi bir üniversitesinde, doçent olan herkese anında ingiltereden, oxford'dan falan gönderilen, makalelerinde öyle salak kelimeler kullansinlar ki, sonrasinda kendileri de makalelerini okurken "allah allah burada incorrigible kelimesi ile ne anlatmak istedim acaba?" diyebilsinler diye üretilmis bir sözlüktür..

yoksa nereden bulacaklar arkadas bu sozcukleri "tremulousness","incorrigible","anagramatically"... yeter vallahi..

bu sozluk muhtemelen zamanında "anlasilmayan kelime kullanayim-uydurayim da bi bok sansinlar.. baktim millet merak ediyor sozcukleri, konuya uygun bir şeyler sallarim" diyen, bir kaç bilim adaminin üstün katkilari ile olusmustur.. özellikle sanayi devrimi ile birlikte, nesnelere ve tavirlara "o, bu, şu" gibi isimler takmak istemeyen götelek doçentler, profesorler, makale yayinlayan zevat boyle bir kac kelime uydurmus, ancak ve ancak o kelimelerden makalelerinden yararlananlar ve dahasi bu sozlugu üretenler haberdar olmustur..

bir kaç sevgilisi tarafindan aldatilan ve bu nedenle hayatlarindaki hic bir seyi unutmamaya proglamlanmis kadinlar, bu sozlugun yaratilmasinda büyük bir rol oynamistir.. kelimeleri uyduranlar kelimelerin anlamlarini unutmuslarken, bu kadinlar "yanniz tremulousness titreklik demek onu unutmayalim. bi de bir keresinde jonathan bi kadina bakmisti yan gozle. demek o kadinmis beni aldattigi kadin!" demiştirler..

özellikle antonio negri gibi adorno gibi insanlarin bu sozlukten "özel baski" ya sahip olduklarini düsünmekteyim.. adamlar bir makale yaziyor, allah allah arkadas.. shakespeare okusan, orjinal dilinde hem de, o kadar farkli kelime ile, o kadar coskun anlatimla karsilasmassin.. siyasetten bahsetmiyor sanki de ne bileyim işte bir güvercin'in gülüşünden bahsediyor.. öyle bambaska betimlemeler, kullandigi bir kelimeyi bir daha kullanmamalar falan..

ha tabi diyorum ya, anlamayalim ki tüm kitap boyunca ayni seyi tekrar soylediklerini, 600 sayfanin ele gelir ancak 40 sayfasi oldugunu farketmeyelim.. yazik vallahi yazik. koca koca adamlar da böyle cakallik yapicaksa..

akilli olun baudrillard, negri, adorno ve benzerleri! türk delikanlisi yer mi ülen!


misal asagidaki paragrafa bakalim.. böyle böyle, anlasildigi kadar okunarak nobel alan bir arkadasin joseph stiglitz'in bir makalesi

"when developing
countries go into recessions, they pull their loans, exacerbating the downturn.
developing countries may not only force exorbitant interest rates, with risk premiums
that reflect an irrational pessimism which is the counterpoint to the excessive exuberance
of the boom; they may find themselves unable to access credit."

kolayca anlasiliyor ki, bu arkadaş bahsi gecen "least used words in english language" sozlugunun "e" harfinde.. exacerbating,exorbitant, exuberance gibi kelimeleri secmis aynen makalesine yedirmis.. oysa hepsinin anlami ayni.. fahiş demek, abartili fazla demek.. tüm paragrafta "ex"li her yere, excessive deseymiş oluyormus.. ama nobel alacak ya, vay anam vay.. ver bilinmeyen kelimeyi, daya ilginc terimi.. yesin kerizler "hey ki hey adam ne görgülü ne süper" desinler..

yaaa stiglitz efendi.. bir gün enseleniyorsun böyle işte.. böyle böyle nobel aliyorsunuz, farketmiyoruz sanmayin efendiler!